Uğur DAĞ

Hasar goren parca once ısıl islemle duzeltilir. Uzerine macun cekilir zimparalanir, astar atilir zimparalanir. Uzerine boya atilip bitirilir. İllaki isil islemden dolayi dayanikliligi azalacaktir. Ama ustalar iyiyse curume vs. olmaz.

Bende eski model bir araç kullanıcısıyım. Benimde direksiyonum sert. Yapacak çok fazla bir şey yok. Lastik ebatlarınızın aracın orijinalindeki ebatlarda olmasına dikkat edin. O en yumuşak hali olacaktır. Direksiyon kutunuzda bir yağ eksilmesi durumu varsa önce ustanıza gösterin, direksiyon kutusunda bir arıza olabilir. Yağlamak geçici bir çözüm olacaktır. Aslında yapmanız gereken temel şey ; Buna alışmanız :)

Faydalidir yaptirin. Yaglama parcalarini temizler. Sesi azaltir, kurumlanmayi geciktirir.

Aracinizin markasini modelini ogrenebilir miyim?

Bu başlık aslında ülkemizdeki bütün araç sahiplerinin anlamaya çalışıp içine girdikçe kafa karışıklığından başa bir sonuç vermeyen soruların toplanmış hali. Hasar, sigorta, hasar ödemesi, dosya takibi, hasar takibi, eksper vs. vs. hepsi kendi içinde bir çok sorulara sahip. Bu yazımda bunları üstten bi anlatıciim. Daha sonra detaylara girerim tek tek. Tanımları mümkün olduğu kadar günlük dil kullanarak yapmaya çalışcam, yoksa anlaşılması zor olabiliyor. Hasar; bir malın zarar görmesi durumu en basit tabiri ile. Bu zarar malın kendi çalışma veya koşullarından olabileceği gibi dış etkilerle de olabilir. Sitemizde başrol arabalarımız olduğundan biz mal olarak arabaları dikkate alacağız. Arabaların hasarları ve hasardan sonraki durumlarda ne yapabileceğimizi, ne yapmamız gerektiğini konuşacağız. Trafik Sigortası ( Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası-ZMSS); Araç sahibi olan herkesin yaptırması ''zorunlu'' olan trafik sigortası çeşididir. Halk arasında ''sigorta''. Trafik sigortamızın kendi aracımıza hiç bir faydası yok arkadaşlar. Trafikte diğerlerine (araç,yaya,taşınmaz vb.) verebileceğimiz hasarlarda devreye girer. Karşı tarafa verdiğimiz hasarı bizim yerimize öder. Aynı şekilde bizim aracımıza başkalarının vereceği hasarı öder. Bu hasarların ödenmesiyle ilgili detaylar, kıstaslar var bunları başka bir yazıda anlatacağım. Kasko Sigortası; Kendi aracımız için yaptırdığımız sigorta şekli. Kendi aracımızın başına gelecek hasarlanma durumlarında bize yardımcı olan sigorta şeklidir. Kasko bazı istisnalar dışında karşı aracı ilgilendirmez. Kaskomuz korumamız değildir. Kuralları vardır. Uyulmaz ise kasko hasarınızı ret edebilir. Sigortacılık Kanununda bir madde vardır ki, bu konuda önemli bir yeri vardır: ''Sigortalı malını sigortalı değilmişcesine korumakla yükümlüdür. '' Sigortamız kaskomuz var diye her şeyi yapmıyoruz arkadaşlar :) Bugün basit tanımları yaptım. Diğer yazılarda detaylara ineceğim. Hasarsız sürüşler. :)

Bana kalirsa eski otomatikler daha iyi. Saglam. Simdi ayri ayri beyin, ayri ayri mekatronikler filan derken ariza olasiligi surekli artiyor.

Senin gençlik yıllarında araba var mıydı başkan :D tekerleğin icadı filan olsa gerek o zamanlar :D

Biraz gündelik hayattan olsun bu, Uzun yol benim için ciddi bir keyif, bağımlılık yaratan büyük bir keyif. Saatlerce bıkmadan keyif alarak kullanabilirim. Önce keyifli kısımlarından bahsetcem, Keyif aldığınız bir araçla yola çıkın. Benim hayattaki en büyük keyiflerimden biri olan arabamla uzun yolda fena eğleniyorum mesela, öyle çok güçlü full donanımlı bir şey olmamasına rağmen. Bu bir 1990 Golf MK2 1.6 benzinli :) hidrolik direksiyonu bile hidrolik değil :) Bu gibi araçları seven arkadaşlar yolu kısaltmak için aracı zorlamaz sağdan sağdan aracın kendi istedği gibi gitmesine izin verirlerse çok keyif alacakları net :) Tek başınıza ya da yanınızda muhabbetini sevdiğiniz biri olsun tadına doyulmaz. Son zamanlarda tek başıma yapıyorum bu yolculukları. Yanımda biraz içecek, biraz çubuk kraker, güzel bir playlist. Arka koltuğunuzda mutlaka rahat edeceğiniz bi yastık bulundurun tek başınıza seyahat ediyorsanız. Uykunuz geldiğinde arka koltuğa kıvrılıp uyuyun, hem güvenliğiniz için önemli, hem de şehir dışında bir yerde uyuma fırsatı bulursanız keyifli bir uyku çekmiş olursunuz :) Bunlar keyifli kısımlarından bazılarıydı. -benim için her türlü keyifli- Şimdide dikkat edilmesi gereken onulara geliyorum. Uzun yola çıkmadan önce mutlaka aracınızı kontrol edin. Lastikler, aydınlatma aksamı, yağ, su, hidrolik sıvıları, herşeyi kontrol edin. Mümkünse aracınızı yıkatın seyahate başlamadan önce, temiz bir araç yoldaki keyfinizi arttırır. Keyfiniz arttıkça dikkatiniz dağılmaz. Lastiklerinizin mevsim şartlarına uygun olmasına dikkat edin. Hususi araçlarda kış lastiği zorunluluğu yok diyip karda buzda Bolu'ya zorlamayın kendinizi. İşkenceye çevirmeyin yolunuzu :) Kontrollerden sonra yola çıkın, hız tabelalarına uyun, hız tabelaları sizi sınırlamak için değil arkadaşlar unutmayın. (bunu ayrı bir konuda detaylı inceleyeceğim.) Hız tabelalarına uyarsanız yolda çok daha rahat olursunuz. O tabelalar genel olarak çeşitli mühendislik hesaplarıyla yerleştiriliyor, virajdan önce 70 yazıyorsa düşün. O viraj için en güvenli hız o. Aracınızın savrulma ihtimalini düşünmeden rahat rahat alırsınız virajı, bir kaç saniye içinde eski hızınıza ulaşırsınız. Trafik işaret ve işaretçileri en büyük yardımcılardan unutmayın. Eğer gece yola çıkıyorsanız en önemli yardımcılar hatta. Şerit çizgileri parladıkça size yolu gösterir. Bu şekilde yolu görürsünüz farlarınızla değil. Yol kenarındaki tabelaların mesafeleri daraldıkça size bir uyarıdır. Gözünü dört aç demektir. Yolların en büyük yardımcıları bu gibi cansızlarken, en büyük dostları ağır vasıta kullanıcılarıdır. Defalarca kez test edip onayladım. Uzun yolda tırcı abiler, otobüs kaptanları en büyük dostlar. Her derdinize koşarlar. Hız konusunda hassas biri olduğumdan kendilerine uzun yolda sık sık eşlik edebiliyorum. Hepsi bunun farkında olduklarından dörtlüm yandığı an duruyorlar sağolsunlar. Ağır vasıtalar trafiği düzenleyen en büyük etkenlerden. Genellikle yolları ezbere bilirler, ağırlıkları izin verdiği müddetce hızlarıyla arkasından gelen trafiğe yol gösterirler. Kendi aralarında aydınlatma parçalarıyla oluşturdukları bir dil var bunu öğrenirseniz hem keyif alırsınız hem olabilecek tehlikeleri uzak mesafelerden görmüş olursunuz. Örneğin önünüzdeki bir tır size dörtlüsünü açıp kapattıysa ''uzunlarını kapat'' demek istiyor muhtemelen. Bunu kapattığınızda sizde o da rahat edersiniz. Size tek pıt sinyal yaktıysa ''çabuk geç sollamaya çıkcam'' demek istiyordur. Sol şeritlerde sol sinyali açık gidiyorsa '' sollama yapıyorum, biraz uzun sürecek kusura bakma'' demek istemiştir. Arkanızdan gelirken durduk yere dörtlü yakıp selektör yapıyorsa ilerdeki bir sıkıntı için sizi uyarıyor olabilir. Radar, yol çalışması, buzlanma vs. olabilir. Uzun yol dışardan bakıldığında kolay görünebilir. Ama şehir içi araç kullanımından fazla dikkat ister. Daha seyrek yoğunlukta bir trafikte dikkatiniz daha çabuk dağılır. Aynalara bakma ihtiyacınız şehir içine oranla daha az olduğundan bir süre sonra aynaları unutmaya başlarsınız. Bu trafik için tehlikelidir. Bu yüzden uzun yolda da aynanızı unutmayın. Ani hareketlerden kaçının, direksiyonu sert çevirmeyin, frene birden basmayın, gaza birden yüklenmeyin. Aracın kontrolünü zorlaştırmayın. Uzun yolun en büyük sıkıntısı uyku. Uzun yolda uykunuzla inatlaşmayın, uykunuz geldikçe refleksleriniz yavaşlar. Bir süreden sonra algılarınız zayıflar. Derinlik, hız algınız zayıfladıkça aracın yolun neresinde olduğunu bile algılamanız zorlaşacaktır. Derinlik alıgınız zayıfladıkça frene ne zaman basacağınızı seçemeyebilirsiniz. Virajlarda aracınız tutamayabilirsiniz. Aracınızda uykuyu keyifli hale getirmeyi deneyin. Sürekli kullanıdığınız bir rotaysa dinlenme tesislerinin karanlık sessiz kısımlarını keşfedin, park ceplerinin sessiz yerlerini bulun. Mesela Ankara- İstanbul otoyolunda uyunacak en güzel yer bence Cankurtaran Geçidinin en yüksek rakımındaki dinlenme tesisi. Otoyoldan çıkıp biraz içeri girdiğiniz için yolun gürültüsü yok. Aydınlatma az olduğundan gözlerinizi dinlendirmeniz çok kolay. Bu gibi yerler keşfedin. Sürücü koltuğunda uyumayın. Mutlaka koltuğunuzu değiştirin. Arka koltukta güzel bir yastığınız olsun hatta üzerinizi örtecek birşey. Kıvrılın uyuyun, şehir içine göre kısmen temiz bir havada uyuyacağınızdan daha etkili bir uyku çekeceksiniz. Bu da sizi uzun saatler rahat rahat araç kullanmanıza yeterli olacak. Kış şartlarında araç kullanıyorsanız maksimum dikkate ihtiyacınız var. Kar,yağmur,sis ve buzlu yollar. Kar, yağmur ve sisli yolda araç kullanmayı çok sevdiğimden beni fazla korkutmuyor ama korkmamak rahat olmamız anlamına gelmiyor. Bu durumlarda fazla gaza basmadan şeridimizi fazla değiştirmeden seyahat etmek daha konforlu ve güvenli olcaktır. Yoğun sis varsa sis farlarınızı yakın ama uzunlarınızı açmayın. Uzun far daha parlak olduğundan yoğun sise tutunur önünüzü aydınlatmaktan ziyade önünzde bir ışık perdesi olmasına yol açar. Çok zorlanıyorsanız siste araç kullanırken bence en güvenilir olan taktik ağır vasıta kovalamak :) Mümkün ise önünüze bir otobüs alın takip mesafesini 2, 3 kata çıkarın onun hızına ayak uydurup takip ederek devam edin. O otobüs sizin ''ayda yılda bir'' kullandığınız yolu nerdeyse hergün kullanıyor. Yol kaptanın ezberinde, tonajı ve yolcu güvenliği sebebiyle farları daha kuvvetli, araç yüksek olduğundan yolu sizden daha rahat görüyor. Bizim siste göremediğimiz yol onun ezberinde olduğundan daha geniş görüşe sahip oluyor ve tabi ki çoğunun uzun yol tecrübesi bizlerden kat kat fazla. Yoğun kar yağışında dikkatli olun, lastikleriniz iyiyse işlek bir yoldaysanız çok bir sorun yok. Taşrada iseniz mümkünse yoğun karda yola çıkmayın. Zinciriniz olsa bile elim bir durumda değilseniz araç kullanmayın. Yağmurda araç kullanmak karda araç kullanmaktan zor olabiliyor bazı durumlarda. Yol parladığından gece yolculuğunda yağış oldukca zorlaştırıyor görüşü. Yine sis farlarınızı kullanın ama uzun far mecbur kalmadıkça kullanmıyoruz yine :) Bunlar dışında sıcak havalarda da araç kullanmak zor olabiliyor. Sıcak havalarda mümkün olduğu kadar sık aralıklarla aracınızı ve kendinizi dinlendirin. Lastikler sıcak asfalta sürtündükçe fazla ısınır, ısındıkça yol tutuşu azalır. Motor fazla ısınır, ısısını dengeleyebilir ama yinede lastiklerinizi, motorunuzu ve kendinizi dinlendirin. Aklınıza gelen önerileri siz de yazın aşağı. İyi sürüşler. Görüşürüz :)

Ya bu konu karışık. Avrupalı üreticiler supercharger'ı tek başına kullanmıyor. Turboyla destekliyor. Ama Amerikalılar seviyo bu işi, özellikle rahmetli GM çok severdi. VW yıllar önce bi denedi vazgeçti, yanlış hatırlamıyorsam 1,4 TSI motorda ve Audi S4 üzerinde kullanmışlardı. Mercedes yıllarca kullandı vazgeçti. Meşhur kompressör modelleri aslında Supercharger destekli araçlardı. Ama yıllar önce bunlarda bıraktı. Sanırım avrupa şartlarında çok gerek yok bu teknolojiye, kullandıklarında bile turbonun yanına destekçi olarak kullandılar. Supercharger benim için Dodge ile özdeşleşmiş bi teknoloji, bırakalım onlar kullanmaya devam etsin tatlı tatlı.

Teknik cevaplardan ziyade sanayi ağzıyla konuşmak lazım bazen :D Çok mecbur değilseniz vurdurmayın, Motor, şanzıman kulaklarını kasar, sente atlatır. Son çare olarak düşünün vurdurmayı.

Dikkat etmemişim ona :) Rail müşürünü temizlemeyi denediler mi? Enjektörlere giden Yakıt basıncını ayarlayamadığından olabilir.

Bugünde denk geldiğim üzere hala bilmiyoruz, ısrarla öğrenmiyoruz. Yaşama yol verin! Uzun uzun yazılacak bir konu değil. Yazmaya gerek yok. Hepimizin hiç değilse içgüdüsel olarak bile yapabileceği en kolay konulardan. Arkanızdan ambulans geliyorsa sağdaki veya soldaki aracın (ambulansın geldiği şeride göre) önüne geçip yavaşlayıp önünüze-arkanıza bir aracın girmesine izin verin. Tüm yapmanız gereken bu. Bu bir insanlık görevidir. Yapmak insiyatif istemez mecburiyettir. İyi sürüşler.

Motorun ürettiği atık hava egzoz sistemini tıkayacağı için kısa süre sonra motor boğulmaya başlayacak, sonra stop edip duracak. Dumanın içeri dolması ihtimali de var :)

Çatlak zamanla yürür evet, kaskonuz var ise ücretsiz cam değişimi talep edebilirsiniz. Yok ise bir oto cam ustası ile görüşün, Cam onarımı çok mümkün değil ama çatlağın ilerlememesi için önlem alabilirler.

Patlak lastikle yola devam etmeyin. Çok az süratle giderseniz bir tehlike olmayabilir ama onarılacak lastiğiniz onarılamaz, janttan başlayarak tüm ön takımda arızalara sebep olabilirsiniz. Hatta biraz daha detaya girersek şanzımana kadar yolu var. Başka bir tehlike de asfaltta sürüklenen jant ısındıkça kıvılcımlar çıkartcak, bu da yangına sebebiyet olabilir.

arabada denemeyin diyelim :) Trafiğe kapalı alanda yazılmıştır :)

Düzeltmeler var :) Ford USA, Ford Germany ikisi farklı, Skoda artık Alman Opel artık PSA ortaklı, Fransız sayılır :) unutun artık eski opelleri :D Nissan uzun yıllardır Fransız ortaklı, tasarımlarda değil ama motorda çoğu modelde fransız.

Soruyu okuyunca biraz araştırdım Opeli çok bilmediğimden. Evet dediğiniz gibi karışık bir durum. Bazı modellerde var bazılarında yok. Sanırım Opel opsiyonel olarak vermiş bu seçeneği. Paket olarak bi ayırt ediciliği yok gibi.

Artık kimse umursamıyor filmi. Eskiye döndü herşey. Sigarayıda sallayan yok bi hevesle başta yazdılar cezaları şimdi kimsenin umrunda değil. Ama sigara konusunda dikkatli olun, hem sağlığa zararlı

Atikerin teknolojisi baya ilerledi artık güzel işler çıkarıyorlar. Aracınızın marka modeline göre araştırabilirsiniz. Prins'de tercih edilebilir.

Bi kia cerato incelemesi mümkün müdür?

Ben bir türlü ısınamadım clio ve türevlerine. Güvenli gelmiyor bana. Frene bastığımda araba bir türlü tepki vermiyor gibi. Sağa sola gidecekmiş gibi. Sevemedim. Ha motor dersen çok iyi. Belki en iyi motorlardan biri Renault DCİ motorlar ama yok işte, konfor, güven yok arabada. Symbol var aman aman.. Koltuk değil sandalye koymuşlar arabaya. Motor yine çok iyi, motor yuvarlanmasın diye 4 teker 4 sandalye koymuşlar. Yol tutuş yok kasa motorun arkasında sürükleniyor resmen.

Nedir arkadaş computest? Halk arasında ekspertiz diyorlar artık. Bilgisayarlı araç kontrolü falan filan güya. Aldığınız aracı, alacağınız, satacağınız aracı götürüyorsunuz kontrol ediyorlar. Sonra diyorlar ki burası burası boyalı, burası burası değişmiş. Motor performansı böyle böyle. Koca ülkede bu işi gerçekten düzgün yapan 2 firma biliyorum. Onun dışındakiler genelde sadece yapmış olmak için öyle bakıyorlar. Ne ustası var ne ekipmanı düzgün. Elinde en ucuz boya ölçüm cihazı. Boyanın kalınlığına göre bir şeyler yapmaya çalışıyor ama yanlış. Boya kalın evet, boyalı diyip geçiyor. Değişmiş olma ihtimali hiç ortada değil. Değişmiş parçayı da civatalardaki anahtar izinden anlamaya çalışıyor. Civata boyandıysa değişmiş parçada orijinal diye yazılıp geçiliyor. Hatta çoğu computest firmasında kaportacı, boyacı yok. Elinde makina olunca ekspertiz oluyor güya. Ülkemizde bu işin bir standartı yok. Bir sınırlandırma yetkilendirme yok. Yapılmaya çalışıldı ama sürekli ertelendi. Kafasına göre ekspertiz yapıyor. İşini iyi yapanlara bir sözüm yok. İşim gereği ülkenin her yerinden araba aldım nerdeyse. sayabileceğim iki firma var. Bİrisi Düzcede Onay Ekspertiz. Firma sahibinin ismini hatırlamıyorum ama şiir gibi araç kontrol ediyor. Airbaglere kadar. Hatta değişen parçanın üretim yılına kadar. Daha da iyisini görmedim. Computest oyunlarından biride motor performansı testleri. Yani Dyno Testi. Aracı Dyno testine çıkarıyor. 75 beygirlik arabaya 80 beygir ölçüyor. Nasıl başardığını kendiside anlamıyor. Bir de sonunda diyor ki. Motor %98!! Neye göre? Bu araç fabrika bandında bile o verileri görmedi ki ? Neye göre %98. Sonra bir de övüyor arabayı '' 20 yaşında arabaya göre çok iyi bu abi'' diye. 20 yaşında araba ne kadar bakımlı ne kadar temiz olursa olsun o verileri üretemez. İmkansız! Yağ yakıyor mu diye sorunca ustaya danış diyor bir de utanmadan. Usta değilsen nasıl anladın bu arabanın %98 olduğunu? Araç yağ yakıyorsa zaten performansı yüksek olur. Performansa göre araca iyi diyeceksen yağ yakan araba iyi oluyor! Dikkat edin arkadaşlar. Computest denilen şey çok güvenli değil. En güvenilir yol eski usul. Aracı ustanıza gösterin. Bulamıyorsanız usta haber verin. Kazasız belasız günler.

Lastik patladıysa inmiştir. inmeye başlamıştır. Aracı kaldırmadan bijon anahtarıyla bijonlarınızı gevşetin. Marşbiyel sacı üzerinde ufak üçgenlerle işaretlenmiş yerler var. El yordamıyla o işaretlerin altındaki krikonun sabitleneceği yeri bulun, krikonuzu sabitleyin. Yere gelen kısmının çamur, kum, toprak olmamasına dikkat edin aracınızı kaydırabilir. Kriko yardımıyla aracınızı kaldırıp gevşettiğiniz bijonları çıkarıp lastiği çıkarın. Stepne lastiğinizi takın, bijonları sıkın. Krikoyu indirin. Lastik yerdeyken bijonları sıkılaştırın. Geçmiş olsun.

Güvenlikse, Saab ve volvo. Saab 2009 da bitiyor sanırım ülkemizde. Spor araçlarda güvenlik bu araçlarda ki kadar olamıyor aracın ağır olmaması için. Kıstasımız güvenlik ve donanım ise en iyileri bunlar. Saab 9-5, 9-3 ve volvo s serisi.