Yönetici

Bu tarz modifikasyon odaklı işlemlerin yararından önce insan sürekli zararı, maliyeti ve başını ağrıtacak boyutunu düşünür. Haklı olarak hepimiz bütçemizi ön planda tutmaya çalışırız. Kaş yaparken göz çıkartmak eylemine dönüşmesinden korkmak atalarımızın sözleriyle tasdiklenmiş durumdadır. Yani önce tedbir almalı, sonra hareket etmeliyiz. Gaz tepkime cihazlarının zararı olmadığını öğrendikten sonra yapmamız gereken aracımıza uygulanabilir olup olmadığıdır.

Gaz tepkime cihazları adı üstünde gaz tepkimenize müdahale eder. Bunu yaparken gaz pedalınızın üzerinden potansiyometreyi yöneten sistemin elektronik olması gerekmektedir. Özetle gaz pedal sistemi elektronik olan araçlarda uygulanabilmektedir. Bu da ortalama olarak belirtmek gerekirse tüm araç marka model gruplarında 2006 ve sonrasında elektronik olarak ifade edilebilir.

ARACIMIN UYGULANABİLİR OLDUĞUNU ÖĞRENDİM PEKİ FAYDASI NEDİR?

Otomobil üreticilerinin üretim safhasında güvenlik dolayısıyla belirli limitlerle aracı size anahtar teslimi yapmadan önce mühendislik dahilinde kısıtlayarak teslim ederler. Bu aracı Dünya genelinde herkesin kullanacağı düşünülerek bir model sürücüye optimize ederek piyasaya sunar. Gaz tepkime cihazlarının da asıl çalışma prensibi ise bu güvenlik önlemlerinden sizi istediğiniz ölçüde kurtarıp aracın gerçek gücünü dilediğiniz gibi çok hızlı veya tercihen çok yavaş şekilde kullanmanıza olanak sağlamaktan geçer.

Yani araca ilk gaz veriş anınızdan itibaren sistemsel olarak uygulanan gecikme süresi sonucu maalesef motorunuz bağırır, siz gaz verirsiniz gitsin diye ancak tekerleklerinizin aynı ölçüde harekete geçmediğini görürsünüz. Gaz pedalına dokunuşunuzdan itibaren kontrol altında olduğunuz için aracınızın tüm gücünü kullanmak isteseniz de maalesef bunu gerçekleştiremezsiniz. Çünkü yüksek bir mühendislik ürününü kullanmaktasınız ve bu mühendis arkadaşlar aracınızı tepkimeyi kısıtlayarak vermesi için yapılandırmıştır.

Gaz tepkime cihazı kullandığınızda ise bu gecikme süresinin önüne geçebilir, tepkinizi dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz.

YANİ KISACA ARACI HERHANGİ BİRİ KULLANMIYOR, BEN KULLANIYORUM DİYEBİLİRSİNİZ.

Eski model araçlarda, gaz pedal sistemi telli (halatlı) olarak üretilmekteydi. Yani aynı bisikletlerimizin fren sistemlerinde olduğu gibi siz frene ne kadar basarsanız tel aracılığıyla fren pabuçlarını manuel olarak siz sıkıştırırdınız. Aynı prensiple aracınızın gaz pedalı eski model araçlarda gaz kelebeğine direk bağlıydı, siz gaz pedalınıza basarak kelebeği açıp kapatırdınız.

Gaz tepkime cihazlarının da asıl amacı araçlarınızda eski telli sistemlerde almış olduğunuz tepkimeyi size sağlamaktır.

Yazılımcı ve piyasadaki mekanik tuning işiyle uğraşan arkadaşların nefretle baktığı gaz tepkime cihazları sayesinde yeni model araçları zarar verme ihtimalinden kurtarıp, sorunsuzca hızlandırabilirsiniz. Araca hem zarar vermez, hem yakıtınızı arttırmaz, hem de dilediğiniz gibi hızlı veya yavaş kullanabilirsiniz.

Tercih sizindir.

kaynak

Otomotiv sektörünün çılgın icatlarından biri olan gaz tepkime cihazları son zamanlarda oldukça revaçta ve sorgulanan ürünlerdir. Peki bu ürünlerin amacı nedir, tepkime cihazlarının görevi nedir, ne şekilde çalışır, neden böyle bir ürün icat edilmiştir?

Ortalama olarak model yılı anlamında değerlendirmek gerekirse 2006 ve sonrasında tüm araç marka model ve gruplarda gaz pedal sistemleri elektronik olarak düzenlenmiştir. Yani siz gaz pedalına bastığınızda eskiden aracınızın gaz kelebeğini telli sistem vasıtasıyla kendiniz analog olarak kontrol ederdiniz. Yani özetle anlatmak gerekirse, teknik bilgi haricinde kısaca bisikletlerdeki fren teli mantığıyla işlemekteydi. Siz gaz pedalına bastığınızda kelebeğinizin bir ucu gaz pedalınıza bağlıydı, kelebek kontrolü tamamen sürücüdeydi ve hızını yine sürücü ayarlardı.

Gaz kelebeği nedir diyelim: Gaz kelebeği araçların motorlarında emme manifoldundan motora alınan hava miktarını ayarlar. Sürücünün gaz pedalına basma miktarına bağlı olarak açılan kelebek, motora giren hava miktarını belirler. Motora ne kadar çok hava girerse, motor devri ve gücü o kadar artar. Bu sistem analog olarak işlem sağlarken, genel olarak 2006 ve sonrası model yılına sahip araçlarda artık elektronik olarak işlevsellik göstermektedir. 

Elektronik gaz kelebeği potansiyometresi aracılığıyla yönetilen gaz pedalınızda kademeli bir şekilde kelebek hızı ayarlanır. Yani siz dipgaz gaz pedalına yüklenseniz de kelebek eskisistemlerdeki gibi hızlı bir şekilde açılmaz. Belirli bir süre kısıtlaması sonrasında yine akışı düzenleyerek tam verimle kullanmanıza olanak sağlar.

Gaz tepkime cihazları ise bu kademeli ivmelenme oranını sıfıra indirgeyerek elektronik engellerden aracınızı kurtarır, adı üstünde gaz tepkimenizi iyileştirmektedir. Bu sayede yeni nesil araçları yine eski sistemlerde olduğu gibi dilediğiniz ölçüde, hızlı veya yavaş şekilde manuel kontrol edermiş gibi hakimiyet sağlayabilirsiniz. 

kaynak

Bir zamanlar 2005 benzin/LPG 1.4 Fusion kullanma şansım olmuştu şirket çalışanı olarak Medikal sektöründe görev yaparken, kesinlikle alacaksanız dizel ve mümkünse 1.6 olsun derim. Güzel bir araç, düzenli bakım ile ömürlük olabilir.

Cam filmi yasağı konusunda belirttim, ya kullanıcılar olarak ne yaptığımızı bilmiyoruz; ya da yöneticiler gerçekten ne yapacakları konusunda kararsız galiba..

Alfa Romeo, 1910 yılında İtalya'nın Milano şehrinde, Milano'lu aristokrat bir aile tarafından kurulmuş olan bir otomobil üreticisidir. Özellikle 1960'lı yıllarda Avrupa'da popüler bir marka haline gelen Alfa Romeo, 1986 yılında Fiat'a katılmıştır. Yönetimi Fiat'ın elindedir. Ürettiği spor model otomobillerle dikkat çeken Alfa Romeo, ilk zamanlar kamyon, minibüs ve troleybüs gibi çeşitli vasıtaları da üretsede daha sonra sadece binek otomobil üretmeye karar vermiştir.

Acura, Japon otomobil üreticisi Honda’nın 1986 yılından bu yana sadece ABD, Kanada ve Hong Kong için üretilen lüks otomobiller için kullandığı bir markadır. Honda teknolojisiyle üretilen Acura markası, Meksika’da ilk kez 2004 yılında tanıtılırken Çin pazarında ise 2006 yılında tanıtılmaya başlanmıştır. Honda firması, Acura markası ile Japonya dışında üretilen lüks otomobil pazarında ilk sıraya yerleşti.

Yaklaşık 10 yıl süren araştırma geliştirme çalışmaları sonucunda, 1986 yılında Honda Motor Şirketi Acura otomobil modellerini tanıtmak ve pazarlamak amacıyla Kuzey Amerika’da 18 temsilci açtı. Acura markası bu ülkedeki “ilk Japon lüks otomobil” olarak tarihe geçti. Amerika pazarına sunulan ilk modeller: Legend, V6-Güçlendirilmiş Coupe, Sedan ve Integra. Bu modellerin başarısı ile birlikte diğer Japon otomobil firmaları (Toyota Lexus ve Nissan' Infiniti) gibi markalar çıkarmış ve aralarında bir rekabet başlamıştır. Honda gün geçtikçe diğer birçok ülkelerede bu markasını sürmeyi planlıyor.Acura ABD'de en lüks otomobil seçilmiştir.

Abarth Fiat'ın resmi modifikasyon şirketidir. 1949 yılında Carlo Abarth tarafından kurulmuş 31 Temmuz 1971'de Fiat grubuna katılmıştır.

Genelde küçük motorlarıyla ün yapmış olmalarına rağmen büyük hacimli motorlar da üretmişlerdir. 1967 yılında tanıttıkları 6 litre hacimli V12 motoru yarış amaçlı üretilmiş olup 610 HP güç üretebilmektedir.

Ne yaptıklarını biliyorlar mı biz bilmiyoruz, ama şunu kesin söyleyebiliriz: 2 numara ve üstü cam filmi uygulamalarına trafik polisleri başta olmak üzere yetkili mecralarda ciddi bir tepki var, ceza alabilirsiniz. Uygulama iptal edilmişti, sanırım su kaçırdık uygulamaya, çok hızlı bir şekilde iptal işlemi tekrar yürürlüğe girdi ve yine yasaklandı. Aman diyelim, dikkat edelim.

Yazılımlar sağlıklı yapıldığı sürece motora hiç bir şekilde zararı yoktur. Çünkü aynı sistemi araç üretici firmaları da yapmaktadır.Bilinçli bir firma ne yaptığını biliyorsa gerçekten, hiçbir yazılım –siz isteseniz bile- sağlık çerçevesinin dışında artırım yapılmaz. Fakat unutulmamalıdır ki; Yazılımı nasıl yapıldığı belli olmayan yada aşırı/dengesiz güç artırımlarında sorunlar görülebilmektedir.

Aracınıza ne gibi zararlar gelebilir diye soruyorsanız, genelde ticari araçlarda sıkça gördüğünüz duman atma, kara duman atma, beyaz duman ile belirli bir süre çalıştığında duman atma veya sıradan bir araca göre çok daha yoğun saçma bir duman atma gibi durumların özetlediği yakıt sistemi ve motor arızası gibi konularda tek bakışta bir araç ne kadar yazılım zararı görmüş bir fikir elde edebilirsiniz.

Evet adam akıllı yapılmaz ise maalesef motoru kucağınızda gezdirebilirsiniz. Beyin yazılımı ile uğraşan çok insan var. Laptop ve iki kaçak yazılım bulan bile 100-200 TL ile yazılımcıyım diye gezebiliyor. Aman dikkat.

Yeni nesil motorları yöneten ECU ( elektronik kontrol ünitesi )’ ya yapılan uygulamaya Chip Tuning denir. Günümüz şartlarında üreticiler araçları piyasaya sürerken sadece güçleri değil, girdikleri vergi dilimleri egsoz emisyon değerleri araçların en zor şartlarda ki çalışma durumları ( +50 – 60 derece üstü sıcaklıklar, -20 -30 derece soğuk havalar, yüksek rakım yüksek nem vb. ) kullanıcının aracında ki en olumsuz kullanım şartları, aracın bakımsız kalması, üretici aracının uzun ömürlü diye anılması gibi birçok nedenden, güçleri kısıtlanmıştır.

Tabi bunun yanında bizim ülkemizde vergi dilimi değerlendirilirken 1400 cc, 1600 cc vb. değerlendirilir. Ama bazı ülkelerde 70 beygir, 90 beygir gibi değerlendirmeler vardır. Bu sebepten dolayı birçok aracı 68 hp, 109 hp vb. görmemiz mümkündür. Üreticiler seri üretim yaptıkları için bunu sadece yazılımla ayarlamaktadırlar. Tabi bunun dışında pazar hedefi de vardır. Aynı motorlu aracı 102 hp boş, 140 hp orta dolulukta ve 170 hp full gibi satış pazarlama taktikleriyle tüketiciye sunmaktadırlar.